İnsani ikamet izni, Türk mevzuatında belirlenen özel durumlar nedeniyle yabancıların Türkiye’de kalmaya devam etmesine izin veren istisnai bir ikamet türüdür. Bu izin, özellikle insani nedenlerle ülkeyi terk etmesi mümkün olmayan ya da makul bulunmayan kişiler için düzenlenir. Genellikle diğer ikamet izni türlerine başvurma imkanı olmayan yabancılar bu izinden faydalanabilir. Yabancılar için sağlanan bu özel ikamet izni, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) çerçevesinde değerlendirilir.
İnsani ikamet izni, YUKK’un 46. maddesinde belirtilen şartların varlığı halinde verilir. Bu şartlar aşağıdaki durumlardan herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda sağlanabilir: Çocuğun yüksek yararı: Çocuğun eğitim, sağlık veya diğer temel ihtiyaçlarının Türkiye’de karşılanması gerektiği durumlarda. Sınır dışı etme veya giriş yasağının uygulanamaması: Yabancının Türkiye’den çıkışı sağlanamıyorsa veya makul bulunmuyorsa. Sınır dışı kararının alınamaması: Yabancının sınır dışı edilmesi halinde hayati risklerle karşılaşabileceği durumlarda. Yargı sürecinin devam etmesi: Sınır dışı kararına karşı yargı yoluna başvurulmuşsa. Acil durumlar veya ülke menfaatleri: Kamu düzeni, güvenliği veya ülke menfaatleri açısından yabancının Türkiye’de kalmasının zorunlu olduğu hallerde. Olağanüstü durumlar: Doğal afet, savaş veya ciddi krizlerin yaşandığı dönemlerde. Bu durumların varlığı, başvuru sırasında detaylı şekilde gerekçelendirilmelidir. Gerekçelendirmelerin doğru yapılması ve belgelerin eksiksiz sunulması başvurunun başarısını doğrudan etkiler.
Çocuğun yüksek yararı, insani ikamet izninin en önemli dayanaklarından biridir. Türkiye’de bir çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması için bulunması gerektiği durumlarda hem çocuk hem de ebeveynler bu izinden faydalanabilir. Örnek durumlar arasında eğitimine devam etmek isteyen bir Türk vatandaşının yabancı ebeveyni ve sağlık sorunları nedeniyle Türkiye’de tedavi olması gereken bir çocuğun ailesi bulunabilir. Ancak bu iznin sağlanabilmesi için çocuğun ihtiyaçlarının Türkiye dışında karşılanamayacağının belgelenmesi gereklidir.
Bazı durumlarda, yabancılar hakkında sınır dışı kararı alınamaz veya alınsa bile uygulanamaz. Bu kapsamda olan yabancılar için insani ikamet izni düzenlenebilir. Örneğin sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye maruz kalacağına dair ciddi emareler bulunan kişiler bu kapsamdadır. Ayrıca ciddi sağlık sorunları nedeniyle seyahat etmesi riskli olan, Türkiye’de tedavisi devam eden veya insan ticareti mağduru olan kişiler hakkında da sınır dışı kararı uygulanamaz. Bu gibi durumlarda insani ikamet izni sağlanarak yabancının güvenliği ve ihtiyaçları gözetilir. Ancak sınır dışı engelinin ortadan kalkması halinde ikamet izni iptal edilmekte ve sınır dışı işlemi yerine getirilmektedir.
Sınır dışı edilme kararı verilen bir yabancı, bu karara itiraz edebilmek için çeşitli hukuki yolları kullanabilir. Gerekçeli sınır dışı kararı, yabancıya veya yasal temsilcisine yahut avukatına tebliğ edilmelidir. Tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine başvurulması halinde, sınır dışı işlemlerinin iptali talep edilebilir. Bu durumda dava süresince sınır dışı işlemleri kendiliğinden durur ve yabancıya insani ikamet izni tanınabilir. Hukuki sürecin doğru yönetilmesi, yabancının hak kaybını önleyecektir.
Uluslararası koruma başvurusunun kabul edilemez olduğu kararına karşı yargı yoluna başvurulması, yabancıya geçici olarak insani ikamet izni sağlanmasını mümkün kılar. Özellikle, YUKK 54/b, d ve k bentleri dışında kalan durumlarda, yargılama sonuçlanıncaya dek yabancı Türkiye’de kalabilir. Benzer şekilde, uluslararası koruma başvurusunun geri çekildiği ya da geri çekilmiş sayıldığı durumlarda da yabancılar için insani oturma izni düzenlenebilir.
Bir yabancı, güvenli bir üçüncü ülkeden ya da ilk iltica ülkesinden Türkiye’ye gelmişse, uluslararası koruma başvurusu reddedilir. Ancak, geri gönderme işlemi gerçekleşene kadar yabancıya insani ikamet izni sağlanabilir. Eğer güvenli üçüncü ülke tarafından kabul edilmezse, yabancının uluslararası koruma başvurusuna ilişkin süreç devam ettirilir. Bu aşamada yabancının haklarını koruyabilmesi için düzenli hukuki destek alması önemlidir.
Yabancıların insani ikamet izni alabilmesi için, diğer ikamet izin türlerinden herhangi birine başvuramıyor olmaları gerekmektedir. Kamu düzeni ve güvenliği açısından Türkiye’de bulunmalarına izin verilen ancak kısa veya uzun dönem ikamet izni gibi seçeneklerden faydalanamayan yabancılar, bu izni alabilir. Başvuru sırasında, yabancının durumunu detaylı ve somut şekilde açıklayan bir dilekçe sunması gerekir.
Kanunda belirtilen “olağanüstü durumlar” insani ikamet izni verilmesi için bir diğer gerekçedir. Bu terim net şekilde tanımlanmasa da somut olayların özelliklerine göre değerlendirme yapılmaktadır. Örneğin, yabancının ülkesinde meydana gelen doğal afet veya savaş nedeniyle geri dönüş yapamaması halinde, insani oturma izni verilebilir. Her olayda durumun detaylı incelenmesi, yetkili makamların kararını etkiler.
İnsani ikamet izni başvurusunda bulunabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:
Bu şartların tamamlanmasının ardından, valiliğe bağlı İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından insani ikamet izni düzenlenebilir. Yabancılar, iznin alındığı tarihten itibaren 20 iş günü içinde adres kayıt sistemine kayıt yaptırmak zorundadır.
İnsani ikamet izni başvurusu, valiliklere bağlı İl Göç İdaresi Müdürlüklerine yapılır. Başvurular, yalnızca şahsen ya da yasal temsilci veya avukat aracılığıyla yapılabilir; internet üzerinden başvuru kabul edilmez. Başvurunun kabul edilmesi, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün onayına bağlıdır. Bu nedenle, dilekçe hazırlanırken ve süreç yönetilirken titizlikle hareket edilmelidir.
Başvuru sırasında dilekçeye eklenmesi gereken belgeler şunlardır:
Başvurunun hızlı ve olumlu sonuçlanması için belgelerin eksiksiz olması gereklidir. İnsani ikamet izni süreci, karmaşık bir yapıya sahip olduğundan bir yabancılar avukatıyla çalışmak süreci kolaylaştıracaktır.
İnsani ikamet izni başvurusu sırasında sunulan gerekçelerin somut delillerle desteklenmesi son derece önemlidir. Örneğin, çocuğun eğitim ya da sağlık durumu gerekçe gösteriliyorsa, ilgili raporlar dilekçeye eklenmelidir. Ayrıca, başvuru sırasında yapılacak usul hataları sürecin reddiyle sonuçlanabilir. Bu tür durumlarda yasal süreci yeniden başlatmak için itiraz yollarına başvurmak gerekebilir.
İnsani ikamet izni başvurusunun sonuçlanması genellikle 3-6 ay arasında sürmektedir. Ancak, bu süre başvuru yapılan İl Göç İdaresi’nin iş yoğunluğuna ve başvurunun niteliğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Başvuru tamamlandıktan sonra yabancıya müracaat belgesi düzenlenir. Bu belge, yabancının insani ikamet izni başvurusu sonuçlanana kadar 15 günlük periyotlarla ülkeye çoklu giriş yapmasını sağlar.
Başvuru değerlendirme sürecinde yabancıların yurtdışına seyahat etmesi mümkündür. Bunun için başvuru sırasında İl Göç İdaresi tarafından verilen müracaat belgesinin kullanılması gerekir. Yabancılar, bu belge ile her seferinde 15 gün içinde ülkeye dönüş yapma şartıyla birden fazla kez giriş ve çıkış yapabilirler. Bu hak, insani ikamet izni başvurusunun onaylanması sürecinde yabancıların hareket özgürlüğünü korumaktadır.
İnsani ikamet izni başvurusu, başvuru şartlarının sağlanmaması veya eksikliklerin süresi içinde giderilmemesi durumunda reddedilir. Göç İdaresi tarafından yapılan değerlendirme, başvurunun 6458 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde belirtilen kriterlere uygun olup olmadığını inceler.
Örnek Karar: İstanbul 1. İdare Mahkemesi, verdiği bir kararında insani ikamet izninin istisnai nitelikte olduğunu, yalnızca Kanun’da sayılan durumlara dayanılarak verilebileceğini ve bu kapsam dışında yapılan taleplerin reddinin hukuka uygun olduğunu belirtmiştir.
Başvurusu reddedilen yabancılar, ret kararına karşı itiraz veya iptal davası yoluna başvurabilirler.
İtiraz dilekçesi sonucunda kararın değişmemesi veya yanıt verilmemesi durumunda, iptal davası açma hakkı saklıdır. Hukuki sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi, başvurunun yeniden değerlendirilme şansını artıracaktır.
İnsani ikamet izni sahibi olan yabancıların eşleri ve çocukları, belirli şartları yerine getirdikleri takdirde aile ikamet izni alabilirler.
Bu şartları yerine getiren eş ve çocuklar, aile ikamet izni alarak Türkiye’de yasal olarak kalabilirler. Daha fazla bilgi için “Aile İkamet İzni” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
İnsani ikamet izni süresi dolmadan önce uzatma başvurusu yapılmalıdır. Uzatma işlemleri, e-ikamet sistemi üzerinden çevrimiçi olarak başlatılır ve gerekli belgeler İl Göç İdaresi’ne teslim edilir.
Yabancının ikamet ettiği ülkenin belgeleri, noter onaylı Türkçe tercümesiyle sunulmalıdır.
İnsani ikamet izni, gerekli şartların sona ermesi durumunda valilik tarafından iptal edilebilir veya uzatma başvurusu reddedilebilir. Bu durumda yabancı, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde itiraz veya iptal davası açma hakkına sahiptir.
Uzman bir hukukçudan destek almak, iptal veya reddedilen başvuruların yeniden değerlendirilmesi sürecinde büyük avantaj sağlayacaktır.