Haysiyetsiz hayat sürme,” Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenen ve boşanma sebeplerinden biri olan bir durumdur. Bu madde, eşlerden birinin, toplumsal normlara ve ailevi değerlere aykırı bir yaşam sürmesi durumunda, diğer eşe boşanma talep etme hakkı verir. Bu tür bir boşanma talebi, genellikle aile birliği ve eşlerin onurlu yaşam koşullarını koruma amacını taşır.

Haysiyetsiz hayat sürme, bir eşin sosyal, ahlaki veya etik normlara aykırı davranışlarda bulunarak, diğer eşin toplumsal ve kişisel onurunu zedeleyecek şekilde bir yaşam tarzı benimsemesidir. Bu tür davranışlar, medeni kanun tarafından aşağıdaki şekilde ele alınabilir:

Ahlaka Aykırı Davranışlar: Cinsel ilişki veya sosyal ilişkiler açısından ahlaka aykırı davranışlarda bulunma. Örneğin, açıkça toplumsal normlara aykırı cinsel ilişkiler veya toplum tarafından kabul görmeyen davranışlar bu kapsama girer.

Toplumsal Normların İhlali: Kamu düzeni ve ahlakına açıkça aykırı davranışlar. Örneğin, suç işleme, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi toplum tarafından olumsuz değerlendirilen davranışlar.

Aile İlişkilerine Zarar Verme: Evin düzenini ve ailenin huzurunu bozan, diğer eşin ve çocukların sosyal çevresinde olumsuz etkiler yaratan davranışlar.

HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME
HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME

HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMANIN ŞARTLARI?

Haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma talep edebilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekir:

Davranışların İspatlanması: Haysiyetsiz hayat sürme iddialarının mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için, davranışların açıkça ispatlanması gerekir. Bu, genellikle tanık ifadeleri, belgeler ve diğer kanıtlarla desteklenir.

Sürekli ve Uzun Süreli Davranışlar: Eşin davranışlarının, geçici bir durumdan ziyade sürekli ve uzun süreli olması gerekir. Tek seferlik bir olay genellikle haysiyetsiz hayat sürme olarak değerlendirilemez.

Ailenin ve Diğer Eşin Zarar Görmesi: Bu davranışların diğer eşin ve aile birliğinin huzurunu ve onurunu zedelemiş olması gerekir.

Önceki Uyarılar ve Müdahaleler: Haysiyetsiz davranışlar konusunda daha önce eş tarafından uyarı veya müdahalelerde bulunulmuş olması genellikle gereklidir. Eşlerin sorunları çözme konusunda çaba sarf etmiş olmaları mahkeme tarafından dikkate alınır.